24 Aralık 2016 Cumartesi

Gaziantep Mevlevihanesi





Gaziantep Mevlevihanesi

Gaziantep Mevlevihanesi Kozluca Mahallesi, Buğday Arastası, Kozluca ve Şehit caddeleri arasında bulunmaktadır. Günümüzde Mevlevihane Camisi, Tekke Camisi ve Mustafa Ağa Camisi olarak tanınan bu Mevlevihane aynı zamanda Güneydoğu Anadolu Bölgesinin de en büyük Mevlevihanelerinden birisidir.


Gaziantep Şer’i Mahkeme Sicil kayıtları ile 1635 tarihli vakfiyesinden Mevlevihanenin bulunduğu yerde daha önce de bir Mevlevihanenin olduğu anlaşılmaktadır. Mevlevihanenin semahane kapısı üzerindeki 1638 tarihli Farsça talik kitabesinden Ayıntab Sancak Beyi Türkmen Mustafa Ağa bin Yusuf tarafından yaptırıldığı öğrenilmektedir. Mevlevihaneyi kuran Mustafa Ağa’nın vakfiyede belirtilen isteğine göre Şaban dede’nin oğlu postnişin Mehmet Dede ve Onun soyundan gelecek şeyhlerin mütevelli olarak tayin edilmesini şart koşmuştur. Yine vakfiyeden öğrenildiğine göre semahane, mescit Şeyh Mehmet Efendi’nin selamlığı, dokuz derviş hücresi ve havuzlu bahçesi bulunmaktadır. Ayrıca bir un kapanı, iki boyahane, 20 dükkan, bir ahır ve 20 odalı han da bu Mevlevihaneye gelir getirmesi için vakfedilmiştir.

Mevlevihane ilk yapılışında semahanede Cuma hutbesinin okunması ile birlikte cami konumuna geçmiş, bu yüzden de Mevlevihane Camisi ismi verilmiştir.

Mevlevihane üç katlı, geniş saçaklı bir selamlığı bulunuyordu. Selamlık 1886-1887 yıllarında yapılmıştır. 1901 ve 1903 yıllarında Gaziantep’te çıkan iki büyük arasta yangını Mevlevihaneye ait han ve dükkanların yanmasına da neden olmuştur. Bunun üzerine o sırada post makamında oturan Mehmet Münib Efendi kendi parası ile Buğday Hanı’nı, Tahmis Kahvehanesi’ni ve 33 dükkanı yeniden yaptırarak Mevlevihaneye vakfetmiştir.

Mevlevihane’nin yanındaki 1906 tarihli çeşmeyi Şeyh İsmail Hakkı Efendi yaptırmıştır. Cumhuriyetin ilanı sırasında tekke ve dergâhların kapatılmasından sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü Mevlevihanenin yönetimini almış, semahane ve selamlık cami ve ilkokul olarak kullanılmıştır. Bundan sonra çeşitli onarımlar gören yapı topluluğunun bazı bölümleri ortadan kalkmıştır.

Mevlevihane kesme taştan yapılmış olup bir avlu içerisindedir. Bu avluya yanındaki sokaklardan açılan üç ayrı kapı ile girilmektedir. Kuzeydeki Buğday Arastası yönünde güdük minaresi altındaki kemerli bir giriş kapısından avluya girilmektedir. Avluda biri üç, diğeri de iki katlı iki selamlık binası vardır. Semahane ve onun kuzeybatısındaki mescit bölümü günümüze gelen Mevlevihanenin en eski yapılarıdır.

Kare planlı olan 11.30x11.30 m. ölçüsündeki semahane dört ayağın taşıdığı on iki gen kasnaklı 6.50 m. çapında bir kubbe ile örtülmüştür. Bu kubbe dışında kalan bölümler tonozlar ve bir de küçük kubbe ile örtülüdür. Bugünkü mescit kısmının kuzeyinde bulunan selamlık dairesinin farklı zamanlarda genişletilmesi ile mevlevihanenin üçüncü katı mescit üstüne ve semahane önüne taşırılmıştır.

Gaziantep Mevlevihanesi orijinal kesme taş işçiliği ile yöresel üslubu yansıtmaktadır. Semahanenin yapımında XVI.yüzyılın ilk yarısında yapılmış olan Kilis ve Halep Mevlevihaneleri örnek alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder