24 Aralık 2016 Cumartesi

Evliya Çelebi'nin Gaziantep Hakkında yazdıkları





EVLİYA ÇELEBİNİN GAZİANTEP HAKKINDAKİ SÖYLEDİKLERİ

 
Ayıntap kenti tümüyle 32 mahalledir. 8.067 toprak ve kireç örtülü, bayındır, bakımlı, yüksek saray görüntülü evleri vardır. Tümüyle 140 mihraplı, yoğun cemaata sahip, Arasat meydanındaki Boyacıoğlu Camii ve Çarşı içindeki Tahtalı Camii sanatlı, ferah büyük kubbeli ve görkemli yapılardır.

Ayıntap'ta 300'ü aşkın sarayın özel hamamı vardır. Tümüyle 3900 dükkanlı büyük bir çarşıya, açık arttırmayla satış yapan pazarlara sahiptir. İki bedesteni, çarşısı ve saraçhanesi, üstleri örtülü kargir, sağlam süre düzeni içinde süslü dükkanlardı. Tamamına, 70 çeşmesi var, fakat, onlara hiç de gereksinme duyulmaz, her eve hayat ırmağı denginde sular akmaktadır.

Her ev, bağı, bahçesi, fıskiyeli havuzları, cennet ırmağı sularıyla çeşit çeşit selvi, çınar, söğüt, kavak, limon turunç ve diğer meyve ağaçlarıyla donatılmış. “İrem “bağını andırır. Bağları, bostanları, gül bahçeleri geniş örgüden kafese alınmış, çok verimli olmakla Antep ucuz ve şirin bir kenttir.

1648'de gördüğümüz kent, bu kez sekiz mahalle, nice han, camii ve dükkan kazanarak büyük bir gelişme göstermiş, Tanrı'ya şükürler olsun ki, bu gelişmesini sürdürmektedir.

Kent yüksek bir düzlükte ve yer yer bayırlar üzerinde kurulduğundan suyu ve havası da güzeldir. Bir çok hanları ama en görkemlileri ve ünlüleri Mustafa Paşa Hanı , Pekmez Hanı, Tuz Hanı, İki Kapılı Han , Börekçi Hanı ve Arasat Hanları'dır. İki tane de imareti – Aşevi - var: Gelene, gidene aylar yıllar bol ve minnetsiz sofralar açarlar.

Tümüyle 40 Tekkesi olup hepsinin en görkemlisi ve en çok donanmışı, yiyeceği bol ve hoş yapılışı Mevlevi Tekkesidir. Türkmen ağası Mustafa Ağa yapısı olup, 4. Murat'ın silahdarı Mustafa Paşaya bağışlamıştır. Tekke 40-50 yoksul hücresiyle çevrelenmiş yüksek kubbeli, baştan başa ham ve işlenmiş mermerlerle döşeli haremi, haremin ortasında büyük bir havuzu, havuzun başında rengarenk üzüm salkımlarını andıran süslü avizelerle donalı çardağı olan büyük, sağlam görkemli bir yapıdır.

Bakımlı, bezeli temiz caddeleriyle kent gerçekten şirindir. Yer yer açık arttırmayla satış yerleri, Halep tarzı kargir binalardan oluşmuş çarşıları vardır. Ama bu övdüğümüz yerler, tümüyle kale içindedir. Her sokak başında kapıcıların açıp, kapattıkları kale kapısı kadar sağlam kapıları vardır. Geceleri, tüm sokaklar kandillerle aydınlatıldığından bekçiler guruplar halinde rahatlıkla sokaklarda kol gezerek görevlerini yaparlar.

Kentin ortasındaki kocaman bir kaya üstüne yüksek, görkemli ve dairesel bir kale oluşturmuştur. Kale çok sağlamdır. Kaleyi çevreleyen hendek 1.300 adımdır. Eni 40, derinliği 20 arşın kesme kayadan oyulmuştur. Bunların üstüne her biri ayrı sanat ve mimari üslupta belli aralıklarla sıralanmış, çok güzel kuleler oturtulmuştur.

Bin bir bedeni olan kalenin temelindeki kayaların içinden yine çembersel bir biçimde kaleyi çevreleyen ve hendeğe bakan mazgal delikleri açılmıştır ki, hendek kenarına kuş bile konmaz. Kalenin batı kapısı, 7 katlı demirden bir kapıdır. Kapı aralıklarından çeşitli savaş araç ve gereçleri, silahlar, demir açma kafesleri, saçma topları vardır. Kale silah ve askerlerle donatılmış baca benzeri nefesliklerle havadar bir oturma yeridir.

Çoğunlukla halkı havrani kürkü, çuha ferace, elvan boğası, kavukla külah üstüne beyaz sarık sararlar. Yörede kafir hiç yoktur. Güzel kadınları pek çoktur. Hepsi de sarı çizme giyer, başlarına sivri gümüş taç takınır, beyaz çarşafa bürünürler. Nazik, arlı, edepli, çarşıya çıkmaları ayıp sayılan hatunları vardır.

Üzüm şerbeti içen, tatlı dilli, garip, dost, bilgili, anlayışlı, halım selim insanları vardır. Kahvelerinde hoş söyleşileri ile insanları kendilerine çekerler, hatta özendirirler. Kentin defterlerde öşür veren 70 bin bağı vardır. 9.346.000 kökten oluşmakta pek ünlüdür. Kenti çevreleyen bağlar tümüyle bağdır. Halkı da çok sağlıklıdır, kentlerinin yeme- içme dışındaki yönlerini de överler.

Buranın alemi bezeyen kırk çeşit üzümü, binlerce tulum pekmezi, bademli ve şam fıstıklı tatlı-köftür-sucuğu, pestili vardır ki Arab'a Acem'e Hindistan'a kadar gönderilir. “r” sesiyle “k” sesini doğru çıkaramazlar.

Yöre limon, turunç, nar, incir, dut, şeftali, zerdali, kayısı, beyaz ekmek ve yoğurduyla dünyaca ün kazanmıştır. Yine Elvan boğası, Antep eğeri, yay ve gedelesiyle ünlü bir kenttir.

Cennet bağlarına örnek öyle bahçeleri vardır ki, yalancı ve ölümlü dünyaya özgü “İremler” sayılırlar. Bunların içinde, en bakımlısı, en zengin ve donanmışı Musuloğlu Bahçesidir. Kısacası bu kenti anlatmaya, ne dil ne de kalem yeter. Dünya yüzünden geniş bir ili, gözalıcı büyük yapıları her yerden aranan eşyası, birçok mezraları, bolluk ve verimliliği bitimsiz yiyecek ve içecek pınarları ve ırmaklarıyla burası “Şehr-i Anteb-ı Cihan” “Dünyanın Gözbebeği Kenttir”dir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder